Muratlı Masaj Salonu

Saat beş olduğunda kıyafetlerimizi değiştirir ve salonda Pazar yemeğimizi yerdik. Muratlı Masaj Salonu Bu sana sıkıcı gelebilir, ama bir şey söyleyeyim mi, tüm yedi gün boyunca ben pazar gününü beklerdim.” “sonrasında pazartesi olur ve babam gene giderdi. Hep fazla mesai yapması ihtiyaç duyulan bir bina işi olurdu. ‘Para vardır beyazdan da beyaz; para vardır gri veya siyah, ’ derdi hep.

Onun durumunda birisi için para biriktirmenin tek yolu çok çalışmaktı. On üç yaşına geldiğimde batı tarafına elma bahçesi olan bir eve taşındık. Babam orasının daha iyi olacağını söylemişti. Sınıfta babası avukat, ekonomist, tabip ya da diğer ustalaşmış mesleklerden olmayan tek fert bendim. Komşumuz bir yargıçtı. Babam benim ileride onun şeklinde birisi olmamı istiyordu.

Muratlı Masaj Salonu

Eğer bu mesleklerden birini yapmak istiyorsam iş arkadaşlarım olmalı ve yazılı olmayanlar dahil o işi yapmak için gereken tüm kuralları öğrenmeliydim. Ancak, çocuklarını değil de geceleri sabaha kadar verandada havlayan Alman kurdu köpeklerini görebiliyordum. Bunun yerine okuldan çıkınca Oslo şehir merkezine trenle gidip Geir ve Solo’yla buluşuyordum. Babamla annem bütün komşuları bigün mangal partisine davet etmişti ama bir birey hariç hepsi çeşitli bahaneler bularak daveti kibarca reddetmişlerdi.

O yaz gecesi mangaldan çıkan dumanın kokusunu ve öteki bahçelerden yükselen abartılı kahkahaları hayatım süresince hiç unutmadım. Bir daha da kimse bizlere gelmedi.” Harry olabildiğince düzgün mevzuşmaya çalışarak, “Bu hikayenin konumuzla bir alakası var mı?” diye sordu. “Buna sen karar vereceksin. Devam edeyim mi?” “Evet, bu gece televizyonda izlemek istediğim bir şey yok.” “Bir pazar günü her zamanki benzer biçimde kiliseye gidiyorduk. Dışarıda annemle babamın çıkmasını beklerken komşumuzun Alman kurdunun çitin diğer tarafından bana doğru çılgın bir şekilde havlamasını izliyordum. Nedenini bilmiyorum, ama gidip bahçe kapılarını açtım. Sanırım bir tek hissettiği için bu kadar öfkeli bulunduğunu düşünmüştüm. Köpek üzerime atladı, beni yere yıktı ve yanağımdan ısırdı. İzi hâlâ duruyor.” Waaler’ın gösterdiği yerde bir şey görünmüyordu.